Diz Protez Ameliyatı Nedir?
Kıkırdak doku eklemin kayganlığını sağlayan ve yük yaşıyan sağlam dokudur. Bu
dokunun yıpranmasına osteoartrit ya da artroz denir. Halk arasında kireçleme olarak
bilinir. Kıkırdağın yıpranan eklem yüzeylerine kesiler uygulanarak metal yüzeyler
yerleştirilir. İki metalik yüzey arasına polietilen parça konularak yapay bir eklem
elde edilir. Bu metalik yüzeylerden eklem yapılmasına diz protez ameliyatı
denilmektedir.
Diz protez ameliyatı ne yaparak ağrıyı azaltır?
Diz protez ameliyatı ile temelde iki önemli değişiklik yapar. Birincisi yıpranan
kıkırdak dokunun yerine kemik üzerine metalik yüzey konularak kemiğin değer kemiğe
sürtünmesine engel olur. İkinci olarak eğrilmiş basma doğrultusunu düzelterek daha
doğru yüklenme oluşmasını sağlar.
Diz Protezi Hangi Hastalar için Uygundur?
İleri derecede osteoartriti bulunan hastalar için uygun bir yöntemdir. Genellikle bu
hastalar ameliyat dışı yöntemler olan fizik tedavi, eklem içi enjeksiyon ve ilaç
kullanımını denemiş ve artık yanıt alamadıklarını gören hastalardır.
Diz Protezinde Yaş Sınırı Bulunmakta mıdır?
Protez cerrahilerinde amaç 60 ile 80 yaş grubu arasındaki hastalara uygulanmasıdır.
Fakat bunların istisnaları bulunmaktadır. 50-60 yas grubunda olup ileri derecede
kreçlemesi olan hastalara bu ameliyat uygulanabilir. Daha genç dönemdeki hastalara
eklem koruyucu cerrahiler (osteotomiler) yada yarım diz protezi (unikondüler diz
protezi) uygulanması daha uygun olacaktır.
80 yaş üzerindeki hastalar eğer sağlık durumu uygun ise bu cerrahi yapılabilir.
Diz Protezi Sonrası Beklenti Ne Olmalı ?
Diz protezi sonrasında eklem hareket açıklığının 110 derece olduğu, günlük
aktivitelerini yapabilen, ağrısı eskiye göre oldukça azalmış bir diz hedeflenir.
Bağdaş kurmak, bacağına altına alarak oturmak yada namaz kılmak bir çok hastada
mümkün olmamaktadır. Diz protezi sonrasında ağır spor yapmak uygun değildir. Araba
kullanmak sorun oluşturmaz.
Ameliyat Sırası ve Sonrasındaki Süreç Nasıldır ?
Ameliyatın süresi 1-1.5 saattir. Genellikle epidural(belden yapılan) anestezi
uygulanır. Böylece hasta hem uyutulmaz hem de yerleştirilen bir katater vasıtası ile
3 gün boyunca ilaç verilerek ağrı kontrolü sağlanır. Ertesi gün hasta bir yürüteç
vasıtası ile ayağa kaldırılır ve diz egzersizleri başlanır. Hastanede kalış süresi
3-5 gün arasındadır. Ameliyatın 20. günü dikişler alınır. Kişiye göre değişmek ile
birlikte yürüteç ihtiyacı yaklaşık 1 aydır. Daha sonra hasta yardımsız yürüyebilir.
Ameliyat sonrasında hasta ne kadar yatar?
Hasta ameliyatın ertesi gün ayağa kaldırılır ve yürüteç ile yürümeye başlar. Taburcu
olur iken hastane kolidorunu yürüyecek duruma gelir. Hasta taburcu olduktan sonra
yardımla da olsa tuvalete gider. İlk 3 hafta egzersizlerini tarif edildiği gibi
yapar ve 3 saatte bir ev içinde yürür.
Ameliyat sonrasında ağrıları ne kadar devam eder?
Ameliyatın 6. ayına kadar ağrılar olabilir fakat ağrılar giderek azalır. İlk 3 hafta
ağrı daha yoğundur. 3. Hafta sonrasında azalma eğilimine girer.
Hastalar mutlaka fizik tedavi almalı mı?
İlk 2 hafta benim tarafımdan egzersizler siz tarif edilir. 2 haftalık aralar ile
poliklinikte sizi takip ediyorum. Eğer hedeflere ulaşamıyorsak o zaman fizik
tedaviye başlamanızı öneriyorum.
Ameliyat Sonrası Hangi Sorunlar Görülebilir ?
En önemli sorun kan akımının yavaşlamasına bağlı olarak bacaktaki toplar damarların
kan pıhtısı ile tıkanmasıdır(derin ven trombozu). Bu komplikasyonun önlenmesi için
ameliyattan hemen sonra kanı sulandırıcı ilaç başlanır ve ameliyattan sonra 2. ayına
kadar devam edilir. Hastayı en kısa sürede ayağa kaldırmak ve diz egzersizi başlamak
bu komplikasyonu önler.
Diğer bir problem ise enfeksiyondur. Her cerrahi girişim için enfeksiyon bir risk
oluştursa da protez ameliyatlarında enfeksiyon daha önemlidir. Çünkü enfekte olmuş
diz protezinin tedavisi iki aşamalı ameliyatı gerektirmektedir. Bu komplikasyonun
önlenmesi için ameliyattan önce ve sonra antibiotikler ile koruma sağlanmaktatır.
Nadir görülen diğer sorunlar ise protez parçaların aşınması ve kırılması, protez
etrafında kırıkların oluşması, damar ve sinir yaralanmaları oluşmasıdır.
Hastaların psikolojik yapıları ameliyat sonrasında etkilenir mi?
Ortopedik ameliyatlar hastaların psikolojik yapılarını zorlar. Yürüyememek, kendi
ihtiyaçlarını karşılayamamak ve hareketler ile oluşan ağrı en önemli nedenlerdendir.
Hastanın kas gücünü kazanmak ve hareketlerini arttırmak için gayret göstermeye
ihtiyacı vardır. Bu aşamada psikolojisi zorlanır ve iyileşmesi daha güç olmaktadır.
Ameliyat sonrasında kontroller ne sıklıkla yapılmaktadır?
Hastaları 3., 6. Ve 10. Haftalarda kontrol ediyorum. Sonrasında şikayetleri varsa
poliklinikte görüşüyoruz.
Şehir dışından yada yurt dışından gelen hasta ne zaman dönüş yapabilir?
En az 4 ile 6 hafta arasında kalmaları önerilmektedir.
Ameliyat Fiyatları Nedir ?
Bu ameliyatların fiyatı kullanılan malzemeye göre ve hastaneye göre değişir.
Yarım Diz Protezi Nedir?
Diz eklemi uyluk kemiği (femur), baldır kemiği (tibia) ve diz kapağı kemiği
(patella) arasında oluşan bir eklemdir ve 3 bölümden oluşur. Bunlar iç ve dış
kompartmanlar ile diz kapağı kemiği (patella) ile uyluk kemiği (femur) arasında
oluşan patellofemoral eklemdir. Bu üç kompartmandan birinde artroz (kireçleme)
oluştuysa, diz ekleminin tek bölümüne konulan protezlere yarım diz protezi denir.
Total (tam) diz protezleri ile arasındaki fark nedir?
Tam diz protezinde diz ekleminin 3 bölümünün en az 2’sine metalik implant konur.
Bununla birlikte çapraz bağlar alınarak yapılan bir cerrahi işlemdir. Yarım diz
protezlerinde sadece iç yada dış eklem yüzü değiştirilir. Çapraz bağlar korunur.
Böylece daha az kemik kaybı oluşur ve bağlar korunduğu için eklem hareketleri daha
fizyolojiktir.
Kimlere Uygulanır?
35-65 yaş aralığında dizinde artroz(kireçleme) başlayan hastaları tedavi etmek
oldukça zordur. Çünkü bu hastalara total (tam) protez yapmak için çok erkendir.
Protez yıprandığında tekrar değiştirmek zorunda kalınacaktır. Bu yaş aralığında olup
sadece tek bir eklem yüzeyinde (iç yada dış komparman) artrozu (kireçleme) bulunan
hastalar için idealdir. Bu cerrahi işlemde başarı hasta seçimine bağlıdır.
İyileşme Süreci Nasıldır?
Tam protezlere göre daha hızlı bir iyileşme olmaktadır. Bunun nedeni daha az kesi,
daha az kemik kaybı ve bağların korunmasıdır.
İlk 2 hafta koltuk değneği ile üzerine tama yakın yük verilerek yürütülür. Diz
hareketleri ameliyattan hemen sonra başlanır. 2 hafta sonrasında yardımsız tam
yüklenme ile yürümesi önerilir.
Kalça Protezi Ameliyatı ile ne yapılır?
Kalça eklemindeki kıkırdak dokunun ileri derecede yıpranması sonucunda yıpranan bu
yüzeylerin uygun kesiler kullanılarak metal parçalar ile değiştirilmesi ve ara
yüzeyler kullanılarak yapay bir eklem elde edilmesi işlemidir.
Kalça Protezi Hangi Hastalar İçin Uygundur?
Kalça eklemindeki yıpranmanın çeşitli nedenleri vardır. Osteoartrit(kireçleme),
kalça kırığı, travmatik yada doğumsal kalça çıkıkları, kalçanın damarlanma bozukları
(avasküler nekroz) ve romatizmal hastalıklara bağlı kalça ekleminin bozulması en sık
görülen nedenler arasındadır. Bu hastalıklara bağlı ileri derecede eklem yıpranması
olan ve ameliyatsız tedavi yöntemlerinden yarar görmeyen tüm hastalar için yüz
güldürücü bir yöntemdir.
Yaş Sınırı Var mıdır?
Kalça protezleri iskelet sistemi erişkin döneme gelmiş (18 yaş üzeri) her hasta için
uygundur. İdeal yaş grubu 60-80 yaş arasındadır. Fakat doğumsal kalça çıkığına veya
avasküler nekroza bağlı genç yaşta kalça eklem bozulması olan hastalarda genç yaşta
uygulanabilmektedir. Son yıllardaki teknolojik gelişmeler ile kalça protezlerinin
ömürleri 20 yılın üzerindedir.
Gelişmeler Nelerdir?
İlk kalça protezleri kemiğe ancak bir dogu maddesi olan kemik çimentosu ile
yerleştirilebilmekteydi. Kullanılan ara yüzeyler ise plastik(polietilen) bir yüzey
idi. Polietilen ara yüzey yapılan hareketler ile hem hızlı aşınmakta hem de
çimentoyla protez arasında kolay gevşeme oluşmasını sağlamaktaydı. Bunun sonucunda
protez ömürleri kısalmaktaydı. Teknolojik ilerlemeler sonucunda çimentosuz
yerleştirilebilen protezler geliştirilmiştir. Protez üzerindeki yüzey özel bir medde
ile kaplanarak protez üzerine kemik kaplanmasını sağlamaktadır. Bununla birlikte
metal-polietilen, seramik-polietilen ve seramik-seramik ara yüzeyler
geliştirilmiştir. Bu ara yüzeylerin aşınmaya uğramaları daha zordur. Her iki gelişme
protez gevşemelerini en aza indirgemiş ve protez ömürünü 20 yılın üzerine
çıkarmıştır. Yeni protez dizaynları sayesinde eskiyen protezler çıkarılıp yeni
protezlerin sorunsuz yerleştirilmesine imkan vermektedir. Bu nedenle genç yaşlarda
kalça ekleminde oluşan yıpranmalarda kalça protezi uygulanabilmektedir. Kemik
çimentosu kemik kalitesi iyi olamayan hastalarda halen kullanılmaktadır.
Kalça Protezi Sonrası Beklenti Ne olmalıdır?
Kalça protezi sonrasında hastaların ağrılarının tamamına yakını geçer. Hastalar
gündelik yaşantılarını rahatlıkla dönebilirler. Ağır işler ve yüksek performans
gerektiren sporlar uygun değildir. Hasta rahatlıkla merdiven inip çıkar, araç
kullanabilir. Yüzme , yürüyüş, egzersiz bisikleri kullanabilir. Kalça protezinin
yerinden çıkmaması için hastanın bazı önerilere dikkat etmesi gerekmektedir.
Ameliyat Süreci Nasıldır?
Ameliyatın süresi 1.5-2 saattir. Belden (epidural) uyuşturma ile yapılması standart
yöntemdir ve oldukça konforludur. Epidural anestezi hasta hem genel anestezik
ilaçların olumsuzluklarından korunur hem de yerleştirilen katater ile ameliyat
sonrasında ağrı kontrolu kolaylıkla sağlanır. Hasta ertesi gün yürüteç vasıtası ile
ayağa kaldırılır ve yürütülür. Kişiden kişiye değişmek ile birlikte yürütece 1 ay
kadar ihtiyacı olacaktır. Hastanede kalış süresi 3-5 gündür. Dikişlerin alınması
ameliyattan sonra 20. günde alınır.
Protez Sonrası Hangi Rahatsızlıklar Oluşabilir?
En önemli sorun kan akımının yavaşlamasına bağlı olarak bacaktaki toplar damarların
kan pıhtısı ile tıkanmasıdır (derin ven trombozu). Bu komplikasyonun önlenmesi için
ameliyattan hemen sonra kanı sulandırıcı ilaç başlanır ve ameliyattan sonra 2 aya
kadar devam edilir. Hastayı en kısa sürede ayağa kaldırmak ve diz egzersizi başlamak
bu komplikasyonu önler. Diğer bir problem ise enfeksiyondur. Her cerrahi girişim
için enfeksiyon bir risk oluştursa da protez ameliyatlarında enfeksiyon daha
önemlidir. Çünkü enfekte olmuş kalça protezinin tedavisi iki aşamalı ameliyatı
gerektirmektedir. Bu komplikasyonun önlenmesi için ameliyattan önce ve sonra
antibiotikler ile koruma sağlanmaktatır. Nadir görülen diğer sorunlar ise protez
parçaların aşınması ve kırılması, protez etrafında kırıkların oluşması, damar ve
sinir yaralanmaları oluşmasıdır.
Kalça protezleri ile kısalan bacak uzatılabilir mi?
Kalça kireçlemesine bağlı olarak bacak boyunda kısalma bir çok hastada
görülmektedir. Protezin yerleştirilmesi ile boy farkı telafi olacaktır. 3-4 cm’e
kadar bacak boyu uzatılabilir. Fazla uzatılır ise sinirde gerilmeye bağlı olarak
ayak hareketlerinde azalma ve yürüyüşte değişiklik olabilir.
Ameliyat öncesinde bacak boyu eşit olan hastanın bacak boyunda uzama meydana
gelir
mi?
Ameliyat sonrasında bacak boyunu bire bir eşitlemek her zaman mümkün değildir.
1cm’de az olmak üzere eşitsizlik olabilir.
Kalça Protezleri Arasında Kalite Farkı Var mıdır?
Her şeyde olduğu gibi protezlerin malzeme kalitesi ve dizayn özellikleri kalitede
farklılık yaratmaktadır. Bu fark protez ameliyatı sonuçlarını olumsuz etkileyebilir.
Ülkemizde protez malzemeleri üretilmektedir.
Ameliyat Fiyatları Nedir?
Bu ameliyatın fiyatı kullanılan malzemeye ve yapıldığı hastaneye göre değişmektedir.
Omuz Artroskopisi:
Omuz Artroskopi yöntemi; ortopedik cerrahilerın eklemi görme, tanı koyma ve tedavi
etmek için kullandıkları bir cerrahi yöntemi genel adıdır. Artroskopinin anlamı
eklemi gözlemektir. Toplumumuzda eklemlerin kapalı ameliyat olarak biliniyor. Ekleme
küçük kesiler vasıtası ile ulaşılır. Buradan gönderilen kamera yardımıyla görüntü
monitöre aktarılır. Cerrah eklemi ayrıntılı şekilde görür. Bu ameliyatlar için özel
üretilmiş küçük ve ince aletler diğer kesi yerlerinden ekleme gönderilerek cerrahi
işlem yapılır. Küçük kesiler kullanılarak yapıldığından, eklem açılmadığından
hastalar normal hayatlarına daha kısa sürede dönerler. Her geçen yıl yeni aletler
kullanıma girdiğinden teknolojik gelişmelere açık bir ameliyat şeklidir.
Omuz Artroskopi Yöntemi Ne Zaman Önerilir?
Omuz ekleminde ağrı ve fonksiyon kaybı olduğunda öncelikle ameliyat dışı yöntemler
ile tedavi edilmeye çalışılır. Eğer ameliyat dışı yöntemler başarısız olur ise omuz
artroskopisi önerilebilir. Ameliyat dışı yöntemler arasında ilaç kullanımı, soğuk
uygulama, fizik tedavi ve omuz içine yapılan enjeksiyonlar bulunmaktadır. Darbe
sonucu yaralanma, aşırı kullanım, yaşa bağlı aşınma ve yırtılma gibi nedenlerle
oluşan çok fazla omuz sorunu bulunmaktadır. Omuz artroskopisi ile yıpranmış yada
yaralanmış olan labrum, eklem kapsülü, rotator kılıf sorunları tamir edilebilir.
Omuz Artroskopisi ile hangi hastalıklar tedavi edilebilir?
Rotator kılıf yırtılması
Labrum doku yırtılması (SLAP lezyonu)
Tekrarlayan omuz çıkıkları (Bankart ve HAGL lezyonu)
Omuz sıkışması (impingement sendromu)
Donuk Omuz (frozen shoulder)
Omuz Artrokopi Yöntemi Öncesi Neler Yapılır?
Hasta ameliyat olamaya karar verdikten sonra doktor ile birlikte ameliyat gününe
karar verilir. Öncelikle kan tetkikleri , kalp grafisi ve gerekir ise akciğer
röntgeni çekilir. Anestezi uzmanı hastayı değerlendirir. Ameliyata engel durumu yok
ise cerrahi planlanır. Hastanın mevcut bir hastalığı varsa bilinmesi gerekir. Ciddi
riskler olduğunda cerrahi yerine ameliyat dışı yöntemler tercih edilir. Omuz
artroskopisi için iki farklı anestezi yöntemi bulunmaktadır. Sinir bloğu yapılarak
kol uyuşturulabilir yada genel anestezi ile hasta uyutulabilir. Genellikle bu
ameliyatlarda genel anestezi tercih ediyoruz.
Omuz Artroskopi Yöntemi Sonrasında Nasıl Takip Edilir?
Hastanın kolu ameliyathaneden çıkışta kol askısına alınır ve hasta geceyi hastanede
geçirir. Ağrı kontrolu sağlanır. Ertesi gün hasta taburcu edilir. Yapılan işleme
göre hareketler gösterilir. 1 hafta boyunca ağrıya bağlı şikayetler olabilir.
Yapılan cerrahinin boyutuna göre uzaya da bilir. Bu sürede soğuk uygulama ağrıyı ve
şişliği azaltmada çok faydası olacaktır. Her ne kadar kesiler küçük olsa da iyileşme
hastalar sürecektir. Bu sürede kesi yerleri ıslatılmadan banyo yapılabilir. Yaralar
10-14 gün arasında iyileşmiş olacaktır.
Omuz artroskopi Yöntemi Sonrasında Fizik Tedavi Gerekli midir?
Rehabilitasyon çok önemli bir rol oynuyor. Hastalara gerekli hareketleri yapması
söylenerek fizik tedavi ihtiyaçlarını en aza indirgemeye çalışıyoruz. Bazı
cerrahiler sonrasında hareketleri fizyoterapist eşliğinde yapılması gerebilir. Omuz
etrafındaki kasları güçlendirmek , eklem hareketlerini arttırmak günlük hayata geri
dönüşünü sağlamak için gereklidir.
Omuz Artroskopi Yöntemi Sonrasında Ciddi Bir Sorun Görülebilir mi?
Omuz artroskopisi ile ciddi bir sorun görmüyoruz. Nadir de olsa görülebilen
komplikasyonlar arasında eklem enfeksiyonu, eklem içi kanama ve damar-sinir
yaralanmasıdır. Bu sorunlar da tedavi edilebilir.
Omuz Artroskopi Yöntemi Uzun Dönem Sonuçları Nasıldır?
Bu durum hastalığın ne olduğuna ve yapılan ameliyata bağlıdır. Eğer küçük bir yırtık
mevcut ise iyileşme sürece kısadır. Fakat hastalık uzun süreden beri varsa ve
yapılan işlem büyük ise uzun süre alacaktır. Kesiler küçük ama yapılan işlem büyük
olabilir. Onarım yapıldığında bir iyileşme oluşması beklenir. İyileşme kalitesi
kişiye göre farklılık gösterebilmektedir.
Omuzda Rotator Manşet Yırtığı Nedir?
Omuzun geniş hareket etmesi sağlayan 4 farklı kastan oluşan (Rotator manşet) ve
koruyucu kemik yapı(acromion) altından gelip tendonlaşarak kemiğe yapışan kas
grubudur.
Omuz yırtığı nasıl oluşur?
Tedavi edilmeyen sıkışmalar sonucunda(kronik) yada travma sonucunda (akut)
yırtılabilir.
Omuz yırtığı hangi yaş gruplarında görülür?
Aşırı kullanım ve travmaya bağlı yırtıklar genellikle sportif yaralanmalarda oluşur
ve genellikle genç hastalarda görülür. Yaşlanma ile omuz kası içindeki yağ oranı
artar. Tendondaki yağlana uzun süreli sıkışma ile daha kolay yırtık oluşmasına neden
oluşmasına neden olur. 45 yaş sonrasında daha sık görülür, 70 yaş sonrasında
neredeyse her kişide olabilir.
Omuz yırtığının belirtileri nelerdir?
Omuz sıkışma bulgularına ek olarak gece ağrıları eklenir ve kas gücü kaybı görülür.
Hasta kolunu yana ve yukarı kaldırmakta güçlük çeker. Özellikle geceleri şiddetli
ağrı olur. Hastalar genellikle omuz üzerine yatmakta güçlük çekerler.
Omuz yırtığı teşhisi nasıl konur?
Fizik muayene bulguları ile büyük ölçüde tanı konur. Bu hastalardan MR istenerek
yırtığı boyutu, kasın ne kadar geride olduğu, kasın kalitesi (yağ oranı fazla mı?)
hakkında bilgi alınır.
Omuz yırtığının kaç tipi bulunmaktadır? Yırtığın boyut var mıdır? Bunların
tedaviye etkisi var mıdır?
Daha önce bahsettiğimiz gibi bu kas grubu 4 adet farklı kastan oluşuyor. Bunlardan
hangisinin veya hangilerinin yırtıldığı önemlidir. Her kas yırtığına göre hastanın
şikayetleri ve fizik muayene bulguları değişecektir. Omuz kasın yırtıldıktan sonra
geriye ne kadar kaçtığı çok önemsenen bir noktadır. Cerrahi yöntem bu göre
belirlenir ve tedavinin başarısı konusunda ön bilgi verir. Kasın geriye çok kaçan
hastalarda kapalı ameliyat yapılamayabilir ve kas tam yerine getirilemeyebilir. Bu
faktörler hastanın ameliyat sonrasında hareket kabiliyetini ve gücünü
etkileyecektir. Omuz kası yarım yada tam olarak yırtılabilir. Bu ayrım da tedavi
seçeneklerin değiştirecektir. Yarım yırtıklarda kas çok incelmemiş ise ameliyatsız
yöntemler tercih edilebilir. Çok incelmiş olan ama tam kopmamış omuz yırtığının tam
yırtık gibi kabul edilip onarılması gereklidir.
Omuz yırtığı nasıl tedavi edilir?
Omuz yırtığı ameliyat ile tedavi edilir. Bu yırtığı kendiliğinden iyileşme yetisi
yoktur. Genellikle kemiğe yapışma yerinden koptuğundan tekrar koptuğu yer ile temas
edemez ve giderek ayrılır ve geriye kaçar. Bu nedenle ameliyat edilerek tekrar
koptuğu yere dikmek gerekir.
Omuz kapalı ameliyatı nasıl yapılır?
Omuz eklemine 2 yada 3 küçük delik açılarak girilir. Özel aletler ve dikişler
kullanılarak omuz kas yırtığı kemikten koptuğu yere tekrar dikilir.
Omuz kapalı ameliyatı ne kadar sürer?
Yırtığın boyutu ile ilgili olmakla birlikte 1-1.5 saat sürer. Omuz Yırtığı ameliyatı
sonrasında rehabilitasyon nasıl yapılır? Kol askısı yaklaşık 4 hafta kullanılır.
Ameliyat sonrasında harekete hemen başlanır. Yırtığı boyutuna ve ameliyat içindeki
bulgulara göre hareketler planlanır.
Ön Çapraz Bağ Yaralanmaları
Ön çapraz bağ, diz içinde üstteki kemikten(femur) alttaki kemiğe(tibia) arkadan öne
ve dıştan içe doğru uzanan yaklaşık 31-38mm’lik bir bağdır.
Ön Çapraz Bağ Fonksiyonu Nedir?
Dizin dışa-içe doğru kaymasını engeller, dıştan ve içten gelen kuvvetlere karşı
koyar, ani durmada dizin öne gitmesini engeller. Aynı zamanda ön çapraz bağ derin
duyu lifleri taşır. Dize farklı yönlerden kuvvet geldiğinde bunu hissedilerek
dengeleme imkanı verir.
Ön Çapraz Bağ Hangi Mekanizmalar ile Kopar?
Genellikle kontak sporlar (futbol ,basketbol) sırasında ve ayak sabit iken dışa
dönme hareketi sırasında yaralanır. Ya da diz bükük iken gelen darbeler sonucunda
oluşur. Spor yaralanmaları dışında trafik kazası ya da yüksekten düşme gibi
travmalar ile de oluşabilir. Bireysel yapılan sporlar içinde ise en sık olarak kayak
esnasında yaralanır.
Belirtileri Nelerdir?
Yaralanma sırasında ses duyulabilir. Şiddetli şişlik eşlik eder. Hareketler kısıtlı
ve ağrılıdır. Diz içindeki sıvı kan içerikli sıvıdır. Maç esnasında oldu ise hasta
ma devam edemez. Akut evre geçtikten sonra dizde boşalma ve güvensizlik hissi
duyulur. Yaralanma esnasında menisküs yırtıkları ve kıkırdak yaralanmaları eşlik
edebilir.
Tanı Nasıl Konur?
Yaralanmanın yeni olduğu dizlerde tanıyı koymak şişlik ve ağrının fazla olması
nedeniyle zordur. Bu nedenle gerekli tedavileri yaptıktan yaklaşık 10 gün sonra
tekrar muayene etmek gerekebilir. Yaralanmanın oluş mekanizması ve fizik muayene
büyük oranda tanının konulmasını sağlar. Direk grafi yaralanma sırasında kırığın
olup olmadığı araştırılır. MR ile birlikte bağın durumu ve ek yaralanmaların olup
olmadığı araştırılır.
Tedavi Nasıl Gerçekleştirilir?
Öncelikle bilinmesi gereken bu bağın kendiliğinden iyileşemeyeceğidir. Tedavisi
mutlaka cerrahidir. Cerrahi esnada bu bağ onarılarak uç uca dikilmez. Alttaki ve
üstteki kemiğe uygun tüneller açılarak bağ yerine geçecek tendon bağın orjinal
yerleşimine uygun olacak biçimde yerleştirilip sabitlenir. Bağ yerine geçecek olan
tendon hastanın vücüdundan alınabileceği gibi insan kaynaklı (kadavradan alınan)
tendon da kullanılabilir. Bu tendon dizin iç yanından alınabileceği gibi dizin ön
tarafından hazırlanan kemikli bir parça da kullanılabilir. Tedavide kullanılan
tendonun tipine ve bu tendonun tespitinde kullanılan materyallere göre cerrahi
tipler değişmektedir. Her yöntemin birbirine üstünlüğü bulunmaktadır. Hastaya göre
seçim yapılır.
Hangi Hastaya Cerrahi işlem Önerilir?
Hasta sedanter yaşayan ve spor yapma amacı bulunmayan bir hasta ise diz çevresi
kaslar güçlendirilerek ön çapraz bağa olan ihtiyaç azaltılır. Böylece hasta normal
hayatına döner. Hasta kontak sporlar dediğimiz futbol, basketbol,tenis gibi sporlar
yapamaz fakat düz koşu yapabilir.
Eğer hasta spor yapmak istiyor ise ya da profesyonel olarak spor yapıyor ise hastaya
mutlaka cerrahi önerilmelidir. Ön çapraz bağı olmayan hasta spor yapmaya devam
ederse dizinde yeni yaralanmaların olması yüksek ihtimaldir.
Ön çapraz bağ kopan bir hasta ameliyat olmaz ise ne gibi sorun yaşar?
Uzun süreli ön çapraz bağın olmaması hastada menisküs yırtığı oluşmasına neden
olabilir.
Ameliyatın Hedefi Nedir?
Hastadaki güvensizlik hissinin ve buna bağlı olan ağrının giderilmesi sağlanır.
Hedef hastanın tekrar spora dönmesidir. Bununla birlikte ön çapraz bağ haricinde
başka bir yaralanma (kıkırdak hasarı-menisküs yırtığı) varsa bunların tedavisi
yapılır.
Ameliyat Sonrası Dönem Nasıldır?
Hastanede kalış süresi 1 gecedir. Hastaya 90 dereceye kadar hareket imkanı hemen
sağlanır. 6 haftadan sonra tam yük vererek yürümesine izin verilir. Düz koşuya 3.
ayda başlanırken spora dönüş 6 aydır. Rehabilitasyon program hastaya, kullanılan
tendon ve tesbit materyallerine göre değişiklik gösterebilir.
Ön çapraz bağ ameliyatını olan hasta çalışma hayatına ne zaman döner?
Masa başı çalışan bir hasta 1 ay sonra çalışmaya başlayabilir. Fakat bedenen çalışan
bir kişi 2 ay sonra çalışmaya başlayabilir.
Ön çapraz bağ ameliyatının maliyeti nedir?
Hastanın sahip olduğu sağlık güvencesine göre değişmektedir. SGK tarafından
ödenmeyen malzemeler bulunmaktadır. Özel sigorta ile malzeme sorunu oluşmamaktadır.
Menisküs Yırtıkları Nasıl Oluşur? Tedavisi Nasıl Gerçekleşir?
Menisküs yırtıkları ,menisküs dokusu diz ekleminde iki kemik arasında bulunan şok
emici özelliği bulunan özel bir dokudur. Diz ekleminde iç ve dış olmak üzere iki
adet bulunur. Bu dokunun damar ve sinir iletimi yoktur. Menisküs dokusunun damar
yapısına göre beyaz-beyaz, beyaz-kırmızı ve kırmızı-kırmızı olarak isimlendirdiğimiz
üç kısmı vardır. Beyaz-beyaz ve beyaz-kırmızı olan bölümlerinin iyileşme yeteneği
bulunmamaktadır.
Menisküs Yırtıkları Belirtileri Nedir?
Özellikle merdiven inip-çıkma ve çömelme esnasında yırtığın olduğu tarafta ağrı
oluşur. Dizde şişlik, kilitlenme ve yanma eşlik edebilir. Kilitlenme oluşması
menisküsün yırtılarak eklem içine doğru yer değiştirmesi ile oluşur.
Menisküs Yırtıkları Nasıl Olurşur?
Oluş mekanizması gençlerde ve yaşlılarda farklıdır. Gençlerde menisküsler spor
yaralanması gibi ciddi bir travmayla oluşur. Bu yaralanmalarda menisküs yırtığına
bağ ve/veya kıkırdak yaralanmaları eşlik edebilir. Ileri yaşla birlikte menisküs
dokusu özelliğini yitirerek dejenere olur. Böylece ufak travmalarla yırtılabilir.
Tanı Nasıl Konur?
Oluş mekanizması tanıda oldukça yardımcıdır. Öncelikle hikaye dinlenmeli ve
ayrıntılı fizik muayene yapılmalıdır. Bunların sonucunda tanı büyük oranda
konabilir. Menisküs yaralanmalarında en güvenilir tanı yöntemi MR’dır. MR ile hem
menisküs hem de diğer yapılar değerlendirilir. MR ile büyük ölçüde tanı
kesinleştirilir.
Menisküs yırtıklarında ameliyatsız tedavi seçeneği var mıdır?
Tam olmayan menisküs yırtıklarında ve yaşlılığa dejeneratif yırtıklarda ameliyatsız
tedaviler uygulanabilir. Eklem içi enjeksiyon , ilaç kullanımı ve fizik tedavi ile
ağrılar azaltılabilir.
Menisküs yırtıklarında cerrahi tedavi seçenekleri nelerdir?
İki farklı cerrahi yöntem bulunmaktadır:
(1) Menisküsün alınması (menisektomi).
(2) Menisküs onarımı
Menisküs yırtığının iyileşme potansiyeli zayıftır. Bu nedenle her menisküs yırtığı
onarılmaz. İyileşme olasılığı düşük olan yırtıklar yırtık bölümün alınması
(menisektomi) ile tedavi edilir. Bu yöntemde menisküs dokusu azalır ve fonksiyonunu
yapamaz. 20 sene gibi sürede dizde kireçlenme (osteoartrit) oluşabilmektedir.
İyileşme olasılığı yüksek olan yırtıklarda dikiş konarak menisküs onarımı yapılır.
Menisküs onarımı sonrasında rehabilitasyon süreci bulunmaktadır.
Menisküs onarımı sonrasında iyileşme ne zaman oluşur?
Ameliyattan sonra 6 hafta süre ile hasta iki koltuk değneği ile yarım yük vererek
yürür. Egzersizler başlanır. 6 hafta sonunda tam yük vermeye geçilir. Düz koşuya 3
ay sonra başlanır.
Menisküs alınması sonrasında normal hayata dönüş ne zaman sağlanır?
4 hafta içinde tamamen normal hayata dönüş sağlanır.
Menisküs onarımı fiyatı nedir?
Onarım için kullanılan özel dikişler SGK tarafından ödenmez. Sadece özel sağlık
sigortası tarafından ödenmektedir. Bu nedenle SGK’lı hastalarda malzeme maliyeti de
ameliyat ücretini etkilemektedir.
Güncel Kırık Tedavisi Prensipleri:
Kırık; kemiğin bütünlüğünün bozulmasıdır. Kırıklar düşük enerjili yaralanmalar (ayak
bilek burkulması, spor yaralanması gibi) yada yüksek enerjili yaralanmalar (trafik
kazası, ateşli silah yaralanmaları, yüksekten düşme gibi) ile oluşabilir.
Kırıkların bulguları nelerdir?
En önemli bulgu ağrıdır. Bununla birlikte morarma , şişlik, eklemleri hareket
ettirememe ve deformite görülebilir.
Kırıkların tedavisi nasıl yapılır?
Bazı kırıklar hareketsiz bırakılması ile sorunsuz iyileşir. Bu durumlarda alçı
yaparak iyileşmeyi sağlıyorum. Bazı kırıklarda kırık uçlarını uygun pozisyona
getirmek gerekli olur. Bu işlem yapıldıktan sonra alçı ile tedavi olabilir. Diğer
bir yöntem ameliyat ile tedavidir. Bazı kırıkların tedavisi sadece cerrahidir.
Kırıkların nasıl sorun yaratabilirler?
Eğer kırık eklemi ilgilendiren bölgede ise ileri dönemde bu eklemde osteoartrit yani
kireçlenme oluşabilir. Bacaklarda kırık oluşur ise bacakta kısalma, yürürken
topallama oluşabilecek diğer sorunlardandır.
Her kırık iyileşir mi (kaynar mı) ?
Hayır her kaynamaz. Kırık iyileşmesinin oranları her kemik kırığına ve yerine göre
değişir.
Ameliyat yapılan her kemik kaynar mı?
Ameliyat edilmesi kırık kaynamasının %100 olmasını sağlamaz. Yani her opere edilen
kırık iyileşmez.
Kırıkların ameliyatları hemen yapılmalı mı?
İdeal olan kırık ameliyatlarının ilk 24 saat içinde yapılmasıdır. Kliniğimizde bu
kuralı genellikle uyguluyoruz. Fakat hastaya bağlı sağlık soruları nedeniyle yada
şiddetli şişlik gibi nedenlerle beklemek zorunda olduğumuz durumlar olabilir.
Kırıklar hayatı risk oluşturabilir mi?
Evet. Özellikle pelvis kırıkları gibi yüksek enerjili kırıklar hayati risk
oluştururlar. Yaşlı hastalarda evde basit düşme ile oluşan kalça kırıkları da
hastalarda hayati risk oluşturabilir.
Güncel kırık tedavisinin hedefleri nelerdir? Nasıl Özetlenebilir?
Güncel tedavide kırık iyileşmesi sağlanırken diğer taraftan eklem hareketleri
sağlanmalı ve kas gücü arttırılmalıdır. Bu nedenle kırıkları ortopedik implantlar
ile sabitlendikten sonra hastalara alçı yapmayarak harekete başlıyoruz ve üzerine
basabilecek duruma getiriyoruz. Böylece hastayı rehabilite ederken bir yandan da
kırık iyileşmesi devam ediyor.
Diz kapağı çıkığı ya da patella çıkığı nedir?
Diz kapağı çıkığı , kemiği uyluk (femur) kemiğinin oluğu ile eklem yapar. Diz kapağı
kemiğinin bu oluğun dışına çıkması ile oluşur.
Diz kapağı (patella) çıkığı neden ortaya çıkar?
Genellikle doğuştan getirilen özellikler nedeniyle diz kapağı kemiğinin eklem uyumu
bozuktur. Diz kapağının içene oturduğu oluk sığ olabilir, diz kapağı kemiğinin dışa
çıkmasını önleyen bağ gevşek olabilir yada tüm bacağın dizilimi bozuk olabilir.
Diz kapağı (patella) çıkığı nasıl ortaya çıkar?
Yukarıda konu edilen kolaylaştırıcı nedenleri bulunan hastaların ayakları yerde
sabit iken içe doğru dönmeleri sonucunda diz kapak kemiği dışarı doğru çıkar. Basit
bir hareket ile tekrar yerine oturduğundan hasta dizinde birden bir ağrı olduğunu ve
yere düştüğünü belirtir. Yerine tekrar girdiğinden ilk gören hekim fark etmeyebilir.
Diz kapağı (patella) çıkığı oluştuğunda neler yapılmalı?
Diz kapak kemiği çıktığında hasta dizini uzatması ile büyük olasılıkla yerine
oturur. Eğer hala çıkık ise basit manevra ile doktor tarafından yerine konacaktır.
Şişlik fazla olması nedeniyle soğuk uygulama yapılmalıdır. Diz kapak kemiğini
merkezde durmasını sağlayan dizlik kullanılmalıdır. Genellikle alçı uygulaması
tercih edilmez.
Diz kapağı (patella) çıkığının belirtileri nelerdir?
Diz kapağı çıkan kişide şiddetli ağrı ve şişlik oluşur. Dizin ön tarafında ağrı
fazladır. Dizini kıvırma ile ağrı artar. Yürümekte zorlanabilirler.
Diz kapağı (patella) çıkığı tanısı nasıl konur?
Fizik muayene ile tanı konulabilir. Hala çıkık pozisyonda ise doktor muayenesi ile
fark edilir ve yerine konulur. Yerinde duran bir diz kapağı varsa tekrar çıkma
eğilimi muayene sırasında testler ile değerlendirilir. Bununla birlikte rontgen,
tomografi ve MR ile değerlendirmeler yapılır. Burada diz kapağı kemiğinin yapısı,
eklem yaptığı oluğun derinliği ve iç taraftan dışa çıkmasını engelleyen bağın(medial
patellofemoral ligament) durumu incelenir.
Diz kapağı (patella) çıkığının tedavisi nasıl yapılır?
İlk çıkık oluşan hastalarda eğer çıkık yerine konduktan sonra yarı çıkık şeklinde
durmaya devam etmiyor ve eklem içinde kıkırdak kırığı yok ise ameliyat edilmeden
dizlik ile takip edilirler. Çıkık olması için kolaylaştırıcı faktörleri bulunan
hastalarda büyük olasılıkla tekrar çıkıklar yaşanacaktır. Anatomik özellikleri
nedeniyle çıkık oluşan hastalara ilk çıkık olduğunda ameliyat önerdiğimizde genelde
kabul edilmemektedir. Fakat bu hastalar tekrarlayan çıkık yaşamaya devam ederler ve
tekrar başvururlar.
Diz kapağı (patella) çıkığı cerrahi tedavisi nelerdir?
Diz kapağı çıkığı cerrahi tedavisinde çıkık oluşturacak tüm faktörler incalenmeli ve
bulgulara göre ameliyat planlanmalıdır. Burada patella kemiğinin yapısı, oluğun
derinliği, bacakta dizilim sorununun olup olamadığı, içte bulunan bağda hasarın olup
olmadığı ve patellar tondonun yapışma yerinin nasıl olduğuna dikkat edilir. Bu
ameliyat teknikleri çok çeşitlidir. Bazen bu yöntemlerin bir kaçı birlikte yapılır.
En sık kullanılanları:
Trohleaplasty: Uyluk kemiğindeki oluğun derinleştirilmesidir. Kıkırdak doku
kaldırılıp korunur ve alttaki kemik doku azaltılarak kıkırdak doku tekrar kemik
üzerine konur. Kıkırdak hasar gördüğünde ciddi sorunlar oluşur.
Patellar tendonun yapışma yerinin dışa alınması ile diz kapak kemiğinin dışa doğru
iten kuvvetler azaltılır.
MPFL rekonstrüksiyonu: Medial patellofemoral ligament (MPFL) diz kapağının dışa
çıkmasını önleyen en önemli bağdır. Başka bölgeden alınan tendon ile diz kapak
kemiği dışa çıkarken zedelenen bu bağ tekrar oluşturulur. Böylece dışa çıkması
engellenir. Diz kapak çıkığı için en sık uygulanan yöntemdir.
Diz kapağı (patella) çıkığında MPFL rekonstrüksiyonu nasıl yapılır?
Hastanın dizi artroskopik olarak (kapalı) değerlendirilir. Gerekli görülür ise dış
taraftaki bağ (lateral retinakulum) gevşetilir ve patella altındaki kıkırdak
temizlenir. Dizin iç bölümünden alınan bir tendon(greft) diz kapağı kemiği ile uyluk
kemiğindeki tutunma yerlerine sabitlenerek zarar gören bağ yerine görev yapması
sağlanır. Diz kapağı kemiğine bir tünel açılır. Bu tünel içine sabitlenen tendonun
diğer tarafı femur kemiğindeki izometrik yerine sabitlenir.
Diz kapağı (patella) çıkığında MPFL rekonstrüksiyonu sonrasında nasıl bir
rehabilitasyon uygulanır?
Hasta ameliyat sonrasında bir dizlik ve 2 koltuk değneği ile basarak yürür. Dizi
bükmeye kısmen izin verilir ve her 2 haftada bir dizi bükme derecesi arttırılır. 6
hafta sonunda dizlik ve koltuk değneği kullanılmadan normal yürüyüşe başlanır.
Diz kapağı (patella) çıkığında MPFL rekonstrüksiyonu başarısı nasıldır?
Sonuçları çok iyidir. Tekrar çıkık olması önlenir. Fakat diz kapağı kemiği altında
kıkırdak hasarı oldu ise hastanın ağrı şikayeti olabilir.
Distal Femoral Osteotomi
Basma doğrultusu yükün hangi doğrultuda aktarıldığını göstermektedir. Basma
doğrultusundaki bozukluklar diz ekleminde dengesizlik yaratarak aşınma ve
yıpranmanın (kireçlenme) oluşmasına neden olmaktadır.
Doğru basma doğrultusunda, kalça merkezinden ayak bilek merkezine çizilen çizgi
dizin tam ortasından geçmesidir. Bu şekilde olduğunda dizin iç tarafı ile dış tarafı
neredeyse eşit yük taşır.
Diğer görülen bozukluk “X bacak” denilen basma bozukluğudur. Bu bozuklukta basma
doğrultusu dizin dış tarafından geçer. Yani yükün büyük bölümü dizin dış tarafında
taşınır. Bu yüksek bası dizin dış bölümünde menisküs yırtılması ve kıkırdak
yıpranması yaratır.
“X bacak” deformitesi yada Genu Valgum hastaların doğuştan getirdiği diz yapısıdır.
Fakat bazı hastalarda bu deformite ilerler ve eğrilme giderek artar. Bu durumda
dizin iç bölümündeki mesafe azalırken dış bölümündeki aralık artacaktır.
“X bacak” deformitesi yada Genu Valgum olan hastalar ne zaman doktora
başvururlar?
Bu hastalar genellikle 35-45 yas grubu arasında diz ağrısı ile başvuruyorlar.
Distal Femoral osteotomi ameliyatı öncesinde hangi tetkikler istenir?
Diz ağrısı nedeniyle başvuran hastanın öncelikle diz MR’ı değerlendirilir.
Sonrasında uzunluk grafisi (ortoröntgenografi) istenir. Burada yapılan hesaplamalar
ile ameliyat gerekliliği ortaya konur.
Distal femoral osteotomi ameliyatı nasıl yapılır?
Distal Femoral osteotomi ile dizin üzerindeki kemikte (femur) bir kemik kesisi
(kontrollü kırık) yapılır. Basma doğrultusu uygun yerden geçene kadar kemik kesisi
açılarak basma aksı düzeltilir. Sonrasında düzeltildiği şekilde kaynamasını sağlamak
için vida ve plaklar ile sabitlenir. Kemik uçlarında fazla açılma olur ise (bu durum
ileri düzeltmelerde oluşur) araya başka bölgeden alınan hastanın kendi kemiği
konulabilir. Bu ameliyat ile dizin dış tarafına binen yük alınarak diğer tarafa
aktarılır. Böylece bası altında kalan dizin iç bölümündeki kıkırdak üzerinden bu
basınç kaldırılmış olur. Bu yükün azaltılması kıkırdaktaki yapranmanın yani
kireçlenmenin azalmasını sağlar.
Bu ameliyat esnasında dize kapalı yani artroskopik olarak girilir. Dizin içinde
menisküs yırtığı yada kıkırdak sorunu varsa bunun tedavisi yapılır. Bu işlem kısa
sürer ve hastaya fazladan bir ağrı oluşturmaz.
Distal femoral osteotomi ameliyatı hastaya ne kazandırır?
Hastanın şiddetli ağrısının geçmesini sağlar.
Hastanın diz protezi ameliyatına gidişini tamamen durdurur yada önemli ölçüde
yavaşlatır.
Hastanın kendi dizini daha uzun yıllar kullanmasını sağlar.
Diz protez ameliyatı ile oluşabilecek komplikasyonlardan korur.
Distal femoral osteotomi ameliyatı sonrasında diz hareketleri etkilenir mi?
Hayır etkilenmez. Diz hareketleri tam olarak yapılabilir.
Distal femoral osteotomi ameliyatı sonrasında fizik tedavi gerekli olur mu?
Egzersizler ameliyattan hemen sonra başlanır. Eklem hareketlerinde ve kas gücünde
istediğimiz seviyeye gelemiyorsak fizik tedavi almak gerekir.
Distal femoral osteotomi ameliyatı sonrasında ne zaman yürüyüşe başlanır?
Ameliyatın ertesi günü hasta ayağa kaldırılır ve yürüteç ile yarım yük verilerek
yürümesi sağlanır.
Distal femoral osteotomi ameliyatı aynı anda iki taraflı yapılabilir mi?
Yüksek kilosu olmayan hastalarda aynı anda iki taraflı yapılabilir.
Yüksek tibial osteotomi ameliyatı sonrasında kemikteki iyileşme ne zaman olur?
Kemikteki iyileşme 2 ay civarında oluşacaktır.
Yüksek kiloya sahip olmak distal femoral osteotomi ameliyatına engel mi?
Hayır değil. Morbit obezite haricinde yapılabilir. Komplikasyon oranını
arttırabilir.
Dizin iç bölümündeki kıkırdakta ileri düzeyde kayıp (kireçlenme) ile birlikte “x
bacak” deformitesi varsa distal femoral osteotomi ameliyatı yapılabilir mi?
Başka seçenek var mı?
Yaşı genç olup sadece dizin bir bölgesinde kıkırdak kaybı olan (kireçlenme)
hastalarda diğer bir seçenek yarım (kısmi) diz protezidir. Bu ameliyatlardan hangisi
yapılmalı kararı hastaya ve beklendilerine göre verilebilir. Yaşı 50’nin altında
olanlarda benim kararım yüksek tibial osteotomi yapılmasıdır.
“X bacak” deformitesi olmayan fakat dizin iç tarafından kireçlenmesi olan
hastalar için distal femoral osteotomi uygulanabilir mi?
Normal basma doğrultusu olan dizlerde de dizin iç bölümü dış tarafa göre daha çok
yükü taşır ve bası altındadır. Yaşı genç olan hastalarda proteze gidişi yavaşlatmak
amacıyla yüksek tibial osteotomi yapılabilir.
“X bacak” deformitesi olan iki farklı hastaya iki farklı yaklaşımı aşağıda
görebiliriz;
Belirgin “X bacak” deformitesi olan hasta diz ağrısı nedeniyle başvurdu. Yaşı 35
olan ve dizinde kireçlenme bulunmayan hastaya distal Femoral osteotomi ameliyatı
yapılmıştır.
İleri derece “x bacak” deformitersi olan 60 yaşındaki hastamızın her iki dizinde
belirgin kireçlenme olması nedeniyle aynı seansta iki taraflı total diz protezi
yapılarak basma doğrultusu düzeltilmiştir.
Yüksek Tibial Osteotomi
Basma doğrultusu yükün hangi doğrultuda aktarıldığını göstermektedir. Basma
doğrultusundaki bozukluklar diz ekleminde dengesizlik yaratarak aşınma ve
yıpranmanın (kireçlenme) oluşmasına neden olmaktadır.
Doğru basma doğrultusunda, kalça merkezinden ayak bilek merkezine çizilen çizgi
dizin tam ortasından geçmesidir. Bu şekilde olduğunda dizin iç tarafı ile dış tarafı
neredeyse eşit yük taşır.
En sık görülen bozukluk “O bacak” denilen basma bozukluğudur. Bu bozuklukta basma
doğrultusu dizin iç tarafından geçer. Yani yükün büyük bölümü dizin iç tarafında
taşınır. Bu yüksek bası dizin iç bölümünde menisküs yırtılması ve kıkırdak
yıpranması yaratır.
“O bacak” deformitesi yada Genu Varum hastaların doğuştan getirdiği diz yapısıdır.
Fakat bazı hastalarda bu deformite ilerler ve eğrilme giderek artar. Bu durumda
dizin iç bölümündeki mesafe azalırken dış bölümündeki aralık artacaktır.
“O bacak” deformitesi yada Genu Varum olan hastalar ne zaman doktora
başvururlar?
Bu hastalar genellikle 35-45 yas grubu arasında diz ağrısı ile başvuruyorlar.
Yüksek tibial osteotomi ameliyatı öncesinde hangi tetkikler istenir?
Diz ağrısı nedeniyle başvuran hastanın öncelikle diz MR’ı değerlendirilir.
Sonrasında uzunluk grafisi (ortoröntgenografi) istenir. Burada yapılan hesaplamalar
ile ameliyat gerekliliği ortaya konur.
Yüksek tibial osteotomi ameliyatı nasıl yapılır?
Yüksek tibial osteotomi ile dizin altındaki kemikte (tibia) bir kemik kesisi
(kontrollü kırık) yapılır. Basma doğrultusu uygun yerden geçene kadar kemik kesisi
açılarak basma aksı düzeltilir. Sonrasında düzeltildiği şekilde kaynamasını sağlamak
için vida ve plaklar ile sabitlenir. Kemik uçlarında fazla açılma olur ise (bu durum
ileri düzeltmelerde oluşur) araya başka bölgeden alınan hastanın kendi kemiği
konulabilir. Bu ameliyat ile dizin iç tarafına binen yük alınarak diğer tarafa
aktarılır. Böylece bası altında kalan dizin iç bölümündeki kıkırdak üzerinden bu
basınç kaldırılmış olur. Bu yükün azaltılması kıkırdaktaki yapranmanın yani
kireçlenmenin azalmasını sağlar.
Bu ameliyat esnasında dize kapalı yani artroskopik olarak girilir. Dizin içinde
menisküs yırtığı yada kıkırdak sorunu varsa bunun tedavisi yapılır. Bu işlem kısa
sürer ve hastaya fazladan bir ağrı oluşturmaz.
Yüksek tibial osteotomi ameliyatı hastaya ne kazandırır?
Hastanın şiddetli ağrısının geçmesini sağlar.
Hastanın diz protezi ameliyatına gidişini tamamen durdurur yada önemli ölçüde
yavaşlatır.
Hastanın kendi dizini daha uzun yıllar kullanmasını sağlar.
Diz protez ameliyatı ile oluşabilecek komplikasyonlardan korur.
Yüksek tibial osteotomi ameliyatı sonrasında diz hareketleri etkilenir mi?
Hayır etkilenmez. Diz hareketleri tam olarak yapılabilir.
Yüksek tibial osteotomi ameliyatı sonrasında fizik tedavi gerekli olur mu?
Egzersizler ameliyattan hemen sonra başlanır. Eklem hareketlerinde ve kas gücünde
istediğimiz seviyeye gelemiyorsak fizik tedavi almak gerekir.
Yüksek tibial osteotomi ameliyatı sonrasında ne zaman yürüyüşe başlanır?
Ameliyatın ertesi günü hasta ayağa kaldırılır ve yürüteç ile yarım yük verilerek
yürümesi sağlanır.
Yüksek tibial osteotomi ameliyatı aynı anda iki taraflı yapılabilir mi?
Yüksek kilosu olmayan hastalarda aynı anda iki taraflı yapılabilir.
Yüksek tibial osteotomi ameliyatı sonrasında kemikteki iyileşme ne zaman olur?
Kemikteki iyileşme 2 ay civarında oluşacaktır.
Yüksek kiloya sahip olmak yüksek tibial osteotomi ameliyatına engel mi?
Hayır değil. Morbit obezite haricinde yapılabilir. Komplikasyon oranını
arttırabilir.
Dizin iç bölümündeki kıkırdakta ileri düzeyde kayıp (kireçlenme) ile birlikte “o
bacak” deformitesi varsa Yüksek tibial osteotomi ameliyatı yapılabilir mi? Başka
seçenek var mı?
Yaşı genç olup sadece dizin bir bölgesinde kıkırdak kaybı olan (kireçlenme)
hastalarda diğer bir seçenek yarım (kısmi) diz protezidir. Bu ameliyatlardan hangisi
yapılmalı kararı hastaya ve beklendilerine göre verilebilir. Yaşı 50’nin altında
olanlarda benim kararım yüksek tibial osteotomi yapılmasıdır.
“o bacak” deformitesi olmayan fakat dizin iç tarafından kireçlenmesi olan
hastalar için yüksek tibial osteotomi uygulanabilir mi?
Normal basma doğrultusu olan dizlerde de dizin iç bölümü dış tarafa göre daha çok
yükü taşır ve bası altındadır. Yaşı genç olan hastalarda proteze gidişi yavaşlatmak
amacıyla yüksek tibial osteotomi yapılabilir.
Yüksek tibial osteotomi yapılması daha sonraki zamanda diz protezi yapılmasını
zorlaştırıyor mu?
Daha sonra diz protezi olmasını kesinlikle zorlaştırmaz.
“O bacak “ yada “genu varum” bulunan üç farklı hastaya üç farklı yaklaşımı
burada görebiliriz;
1-) Basma doğrultusunun dizin iç tarafından geçen ve eklemde yıpranmanın
yada
kireçlemenin olmadığı hastamız 2 yıldan beri geçmeyen ve tanı konamayan diz ağrısı
şikayeti ile başvurdu. Diz MR’ında menisküsünde tam kat olmayan yırtık mevcut idi.
Yapılan uzunluk grafisinde “o bacak” yada “genu varum” deformitesi tanısı konularak
yüksek tibial osteotomi ameliyatı yapıldı. Ameliyat sonrasında hastanın ağrıları
neredeyse tamamiyle sonlandı.
2-) Bu hastamızda dizinde “o bacak “ yada “genu varum” deformitesi ile
birlikte dizin
sadece iç tarafında osteoartrit yani kireçlenme mevcut idi. Kıkırdak yıpranması
fazla olması nedeniyle yarım diz protezi yapılarak hem yıpranan kıkırdak metalik
yüzey ile değiştirildi hem de basma doğrultusu düzeltildi.
3-) Bu hastamızda “o bacak” deformitesi belirgin şekilde izleniyor. Hastanın
yaşının 65
üzerinde olması, dizdeki kireçlenmenin çok ileri düzeyde olması nedeniyle bu
hastamıza iki taraflı total diz protezi ameliyatı uygulandı. Hem yıpranan diz
metalik yüzey ile değiştirildi hem de basma doğrultusu düzeltildi.
Distal Femoral Osteotomi
Basma doğrultusu yükün hangi doğrultuda aktarıldığını göstermektedir. Basma
doğrultusundaki bozukluklar diz ekleminde dengesizlik yaratarak aşınma ve
yıpranmanın (kireçlenme) oluşmasına neden olmaktadır.
Doğru basma doğrultusunda, kalça merkezinden ayak bilek merkezine çizilen çizgi
dizin tam ortasından geçmesidir. Bu şekilde olduğunda dizin iç tarafı ile dış tarafı
neredeyse eşit yük taşır.
Diğer görülen bozukluk “X bacak” denilen basma bozukluğudur. Bu bozuklukta basma
doğrultusu dizin dış tarafından geçer. Yani yükün büyük bölümü dizin dış tarafında
taşınır. Bu yüksek bası dizin dış bölümünde menisküs yırtılması ve kıkırdak
yıpranması yaratır.
“X bacak” deformitesi yada Genu Valgum hastaların doğuştan getirdiği diz yapısıdır.
Fakat bazı hastalarda bu deformite ilerler ve eğrilme giderek artar. Bu durumda
dizin iç bölümündeki mesafe azalırken dış bölümündeki aralık artacaktır.
“X bacak” deformitesi yada Genu Valgum olan hastalar ne zaman doktora
başvururlar?
Bu hastalar genellikle 35-45 yas grubu arasında diz ağrısı ile başvuruyorlar.
Distal Femoral osteotomi ameliyatı öncesinde hangi tetkikler istenir?
Diz ağrısı nedeniyle başvuran hastanın öncelikle diz MR’ı değerlendirilir.
Sonrasında uzunluk grafisi (ortoröntgenografi) istenir. Burada yapılan hesaplamalar
ile ameliyat gerekliliği ortaya konur.
Distal femoral osteotomi ameliyatı nasıl yapılır?
Distal Femoral osteotomi ile dizin üzerindeki kemikte (femur) bir kemik kesisi
(kontrollü kırık) yapılır. Basma doğrultusu uygun yerden geçene kadar kemik kesisi
açılarak basma aksı düzeltilir. Sonrasında düzeltildiği şekilde kaynamasını sağlamak
için vida ve plaklar ile sabitlenir. Kemik uçlarında fazla açılma olur ise (bu durum
ileri düzeltmelerde oluşur) araya başka bölgeden alınan hastanın kendi kemiği
konulabilir. Bu ameliyat ile dizin dış tarafına binen yük alınarak diğer tarafa
aktarılır. Böylece bası altında kalan dizin iç bölümündeki kıkırdak üzerinden bu
basınç kaldırılmış olur. Bu yükün azaltılması kıkırdaktaki yapranmanın yani
kireçlenmenin azalmasını sağlar.
Bu ameliyat esnasında dize kapalı yani artroskopik olarak girilir. Dizin içinde
menisküs yırtığı yada kıkırdak sorunu varsa bunun tedavisi yapılır. Bu işlem kısa
sürer ve hastaya fazladan bir ağrı oluşturmaz.
Distal femoral osteotomi ameliyatı hastaya ne kazandırır?
Hastanın şiddetli ağrısının geçmesini sağlar.
Hastanın diz protezi ameliyatına gidişini tamamen durdurur yada önemli ölçüde
yavaşlatır.
Hastanın kendi dizini daha uzun yıllar kullanmasını sağlar.
Diz protez ameliyatı ile oluşabilecek komplikasyonlardan korur.
Distal femoral osteotomi ameliyatı sonrasında diz hareketleri etkilenir mi?
Hayır etkilenmez. Diz hareketleri tam olarak yapılabilir.
Distal femoral osteotomi ameliyatı sonrasında fizik tedavi gerekli olur mu?
Egzersizler ameliyattan hemen sonra başlanır. Eklem hareketlerinde ve kas gücünde
istediğimiz seviyeye gelemiyorsak fizik tedavi almak gerekir.
Distal femoral osteotomi ameliyatı sonrasında ne zaman yürüyüşe başlanır?
Ameliyatın ertesi günü hasta ayağa kaldırılır ve yürüteç ile yarım yük verilerek
yürümesi sağlanır.
Distal femoral osteotomi ameliyatı aynı anda iki taraflı yapılabilir mi?
Yüksek kilosu olmayan hastalarda aynı anda iki taraflı yapılabilir.
Yüksek tibial osteotomi ameliyatı sonrasında kemikteki iyileşme ne zaman olur?
Yüksek kiloya sahip olmak distal femoral osteotomi ameliyatına engel mi?
Hayır değil. Morbit obezite haricinde yapılabilir. Komplikasyon oranını
arttırabilir.
Dizin iç bölümündeki kıkırdakta ileri düzeyde kayıp (kireçlenme) ile birlikte “x
bacak” deformitesi varsa distal femoral osteotomi ameliyatı yapılabilir mi?
Başka seçenek var mı?
Yaşı genç olup sadece dizin bir bölgesinde kıkırdak kaybı olan (kireçlenme)
hastalarda diğer bir seçenek yarım (kısmi) diz protezidir. Bu ameliyatlardan hangisi
yapılmalı kararı hastaya ve beklendilerine göre verilebilir. Yaşı 50’nin altında
olanlarda benim kararım yüksek tibial osteotomi yapılmasıdır.
“X bacak” deformitesi olmayan fakat dizin iç tarafından kireçlenmesi olan
hastalar için distal femoral osteotomi uygulanabilir mi?
Normal basma doğrultusu olan dizlerde de dizin iç bölümü dış tarafa göre daha çok
yükü taşır ve bası altındadır. Yaşı genç olan hastalarda proteze gidişi yavaşlatmak
amacıyla yüksek tibial osteotomi yapılabilir.
Distal femoral osteotomi yapılması daha sonraki zamanda diz protezi yapılmasını
zorlaştırıyor mu?
Daha sonra diz protezi olmasını kesinlikle zorlaştırmaz.
“X bacak” deformitesi olan iki farklı hastaya iki farklı yaklaşımı aşağıda
görebiliriz;
Belirgin “X bacak” deformitesi olan hasta diz ağrısı nedeniyle başvurdu. Yaşı 35
olan ve dizinde kireçlenme bulunmayan hastaya distal Femoral osteotomi ameliyatı
yapılmıştır.
İleri derece “x bacak” deformitersi olan 60 yaşındaki hastamızın her iki dizinde
belirgin kireçlenme olması nedeniyle aynı seansta iki taraflı total diz protezi
yapılarak basma doğrultusu düzeltilmiştir.
Kıkırdak zedelenmeleri
Kıkırdak eklem yüzeyinde kayganlığı sağlayan ve yükü taşıyan en önemli dokudur. 1
cm’in üzerinde oluşan kıkırdak lezyonlarının semptom verdiği ve
osteoartrite(kireçlenme) gidişi hızlandırdığı görülmüştür. Vücüdumuzun yeniden
normal hiyalin kıkırdağı üretme yetisi yoktur. Yapılan bazı tedavi yöntemleri de
göstermiştir ki hyalin kıkırdağın 3 boyutlu normal histolojisinde (hücresel olarak
tamamiyle aynı) tedavi etmek mümkün olmamıştır.
Mozaikplasti nedir?
Hastanın kendisinden, canlı kıkırdak ve altındaki kemik ile birlikte alınan silindir
şeklindeki dokunun hasarlı alana nakledilmesidir. Genellikle dizden alınan doku
dizin yük taşıyan alanına yada ayak bileğindeki kıkırdak defektine nakledilir.
Mozaikplasti kimlere uygulanabilir?
40 yaşının altındaki hastalarda 1-4cm² arasındaki 10mm’den derin olmayan kıkırdak
lezyonlarında uygulanabilir.
Mozaikplasti tekniği nasıldır?
Kıkırdak defektinin olduğu alan sağlam kıkırdağa kadar temizlenir. Kıkırdak defekti
ölçülerek defektin kapatılması için ne kadar ve hangi boyutta greftin gferekli
olduğu hesaplanır. Hastanın dizinde yük taşımayan alanda bulunan kıkırdak,
mozaikplasti için geliştirilmiş özel kesici ve çakıcılar ile alınır. Hasarlı alana
özel aletler ile tüneller açılır. Alınan silindir şeklindeki kıkırdak ve kemik doku
hazırlanan tünellere sıkıştırılarak yerleştirilir.
Mozaikplasti sonrasında rehabilitasyon nasıl yapılır?
Ameliyatın ertesi günü hasta koltuk değneği ile ayağa kaldırılır. 4 hafta yük
verilmez. Sonrasında 4 hafta yarı yük verilerek yürütülür. Hemen harekete başlanır
ve kas güçlendirme yapılır.
Mozaikplasti ile yerleştirilen doku ne zaman iyileşir?
Yerleştirilen doku 8-12 hafta içinde kemiğe kaynaması beklenir. Konulan doku ile
sağlam kıkırdak arasında birleşme olmaz. İkisinin arasında fibröz bir doku bulunur.
Dokunun alındığı saha fibröz kıkırdak denilen bir doku ile dolar.
Mozaikplastinin sonuçları nasıldır?
Hangody ve arkadaşlarının yayınladığı 831 hastalık ve 10 yıllık gözlem sonuçlarında
femurdaki lezyonların %92 oranında iyileştiği gösterilmiştir. Tibiadaki lezyonların
iyileşmesi %87, patelladaki lezyon iyileşmesi %79 olarak bulunmuştur. (Hangody L :
JBJS Am 2004, 86-A Suppl 1:65-72)
Ters Omuz Protezi Nedir? Hangi durumlarda ters omuz protezi uygulanır?
Omuzun normal anatomisinde üst kolda bulunan top şeklindeki eklem yüzeyi ile kürek
kemiğinde bulunan çukur yuva bölüm ile eklem yapar (şekil 1). Anatomik Omuz
protezleri normal anatomiyi taklit ederek çalışır. Anatomiyi taklit eden total Omuz
protezinde çukur yüzeyi oluşturan plastik yüzey ve üst kolda bulunan top şeklindeki
metalik baş izleniyor. (Şekil 2)
Ters Omuz protezinde metal top şeklindeki baş kürek kemiğinde bulunurken plastik
şeklindeki yuva üst kolda kemiğinde bulunur. (Şekil 3) Normal anatominin tersi
olması nedeniyle ters Omuz Protezi denmektedir.
Şekil 1: Omuz
anatomisi Şekil 2:
Anatomik omuz protezi
Ters Omuz Protezi hangi durumlarda kullanılır?
Rotator manşet normal anatomide omuz eyleminin yerinde durmasına ve omuzun değişik
yönlere hareket etmesini sağlar. Rotator manşetin ileri derecede yırtığı bulunan
hastalarda omuz eklemi yukarıya doğru yer değiştirir ve kireçlenme başlar. Rotator
manşetin olmadığı hastalarda ters Omuz Protezi kullanılarak hareketin deltoid kası
tarafından yapılması sağlanır.
Ters Omuz Protezi şu hallerde kullanılır:
Rotator manşetin ileri derecede ve onarılamayacak yırtıkları
Rotator manşet yırtığına bağlı gelişen kireçlenme
Başarısız olan anatomik total Omuz protezi
Çok parçalı üst kol kırıkları
Ameliyat öncesi nasıl bir hazırlık yapılır?
Ameliyat öncesinde kan tetkikleri, akciğer grafisi ve kalp grafisi anestezi uzmanı
tarafından değerlendirilir. Bu cerrahi sinir bloğu yada genel anestezi ile
yapılabilir. Genellikle genel anestezi altında yapılır. Ameliyata engel durum
olmadığı gözden geçirilir. Eğer var ise tedavi edildikten sonra cerrahi planlanır.
Ameliyat sırasında neler yapılır?
Ameliyat süresi 1.5 ile 2 saat arasındadır. Hasta yarı oturur pozisyonda iken
cerrahi kesiler yapılır.Ameliyat sonrasında kol askısı ile ameliyathane odasından
çıkar.
Resim: Rotator manşetin kopmasına bağlı omuz eklem kireçlemesi gelişen bir hastamda
uyguladığım ters omuz protezi röntgen görüntüsü
Ameliyat sonrası neler yapılır ve ne zaman taburcu edilir?
Hasta ameliyat sonrasında kol askısı kullanır. Ameliyat sonrasındaki ilk gün omuz
hareketleri başlanır. Bir yada iki gece hastanede yatırılarak ağrı kontrolü
sağlanır. Yara bakımı gün aşırı yapılır ve 15. Gün dikişler alınır. Her 2 haftada
bir rehabilitasyon programı artırılır.
Ameliyat sonrası normal hayata dönüş ne zamandır?
Ters Omuz protezinde kemik yada tendon iyileşmesi beklenmediği için daha hızlı
rehabilite edilir. Bu nedenle normal hayata dönüş daha hızlıdır. Yaklaşık 4-6
haftada hasta normal yaşantısına kavuşur.
Ters Omuz Protezi cerrahisi sonrasında hastanın giyinme, yıkanma ve yemek yeme gibi
temel ihtiyaçları için 2-3 hafta yardıma ihtiyacı olacaktır. Ameliyat öncesinde baş
üzerinde duran gerekli eşyaları kolay ulaşılabilecek yüksekliğe koymak gereklidir.
Belli bir süre baş üzeri hareketler yapılamayacaktır.
Ameliyat sonrasında yapılması ve yapılmaması gereken şeyler nelerdir?
Ev egzersiz programı takip edilmeli
Kol aşırı pozisyonlarda durmayalım
Ağır kaldırılmamalı
Sandalye kenarından yukarı doğru güç uygulanarak ayağa kalkma yapılmamalı
Ters Omuz protezinin komplikasyonları nelerdir?
Her ameliyatta olduğu gibi kanama ve enfeksiyon olası bir sorundur. Ayrıca aşınma,
gevşeme ve çıkık oluşması halinde tekrar cerrahi gerekli olacaktır.
Ters Omuz protezinin uzun dönem sonuçları nelerdir?
İyi bir rehabilitasyon sonrasında hastalar kolunu omuz hizasına kadar kaldırabilir
ve baş üzerine direklerini tam bükerek erişebilirler. Ağrı kontrol etmede ters Omuz
protezleri oldukça etkili olup halen uzun dönem sonuçları bilinmemektedir.